26 Haziran 2015 Cuma

Doğum Günümüz Yaklaşıyor



Kızımın doğum günü çok yaklaştı. Aklımda yapmayı düşündüğüm çok fazla şey var. Evimi süslemek istiyorum. Kızımın ilk doğum günü olacak. Hatırlamayacak ama büyüdüğü zaman fotoğraflara, videolara baktıkça yüzü gülsün istiyorum. Süslemeler, ikramlıklar için her gün araştırma yapıyorum. Nasıl bir tema kullanmalıyım, renkler nasıl olmalı ve en önemlisi kızıma ne giydirmeliyim. Kıyafetini kendim yapmayı planlıyorum. Kristal tüllerden tütü etek üzerine de keçe ile süslenmiş kısa kollu bir body. Çok fazla bir vaktimde yok. Bu yüzden çabuk karar vermem ve işe başlamam lazım.
En önemlisinden yani Ayşem’in kıyafetinden başlayacağım işe. Kabarık hatta çok kabarık bir etek yapacağım kızıma. Bir an gözümün önünden geçti tütü etekli hali. Çoook çok tatlı olacak canım Ayşem
Kıyafeti hazırladıktan sonra iş evi süslemeye gelecek. Bayramın üçüncü günü kızımın doğum günü o yüzden hem bayram hem hazırlıklar biraz zorlayabilir gibi gözüküyor ama kızım için en güzelini hazırlayacağım. Balonlar, Duvar süsleri, fotoğraf çerçeveleri, hatta bi kaç tanede fotoğraf çektirmek için maske bile yapmayı düşünüyorum.
En son sıra İkramlıklar: Yaş pasta, cupcake, kurabiyeler, kekler, rus salatası, içli köfte, mercimek köftesi ve kardeşimin en çok sevdiği yaprak sarma. Belki eklenecekler yada çıkaracaklarım olabiliri ama aşağı yukarı bu şekilde olur ikramlıklar.
İnşallah her şey çok güzel olacak ve yetişecek. Tüm bayramı hazırlık yaparak geçirmek zorunda kalsam bile yine de her şeyi hazırlamaya çalışacağım.
Miniş kızıma kocaman doğum günü yapacağım.



19 Haziran 2015 Cuma

Kızımın Dişleri

Ayşem 11 aylık oldu. 8 tane dişimiz var. Bebeğim artık diş çıkarmaktan yoruldu. Mızmız, uyumak istemiyor. Naz yapmak en büyük zevki haline geldi. 8 tane diş yetmedi hanıfefendiye 4 tane daha geliyor. Biz doğum günümüze 12 aylık oldum ben 12 tane dişim var diyerek gireceğiz herhalde.
Yazık bebeğime kızım sersem gibi oldu. Kendine gelemedi. Tam bitti toparlanıyor diyoruz tekrar bir diş daha. 5.5 aylıkken başladı dişleri çıkmaya. Biri bitti biri başladı. Bide ikişer ikişer çıkarttı dişlerini.
İlk çocuk sonuçta yaptıklarımızın hangisi doğru onu öğreniyoruz. Mesela dişlikler hiç işe yaramıyor. En iyisi pırasa ve soğan. İlk başta dişlik veriyorduk dişleri rahatlasın kaşısın diye ama pırasa soğan verince rahatlığını farkettik. Kemire kemire yiyodu. Soğan pırasa ne kadar acı olursa olsun benim kız umursamadı bile. Halada seviyor soğanı.
Dişlerimiz çıkarken Allahtan ateş ishal gibi sorunlar yaşamadık. Sadece ilk iki dişi çıkarken ateşlendik. onun dışında sadece naz, mızmızlık, kucak sevdalısı olduk.
Dişlerinin çıkmasıyla daha fazla yemek yemeye başlaması çok güzel oldu. Artık verin ben yicem diyor. Mama sandalyesini önüne parça parça koyuyoruz kendi ısıyor kıtır kıtır yiyor. parçalamadan bütün bütün; Haşlanmış havuç, salatalık, domates, kavun, karpuz, şeftali, kayısı, erik, kiraz, dut veriyoruz. Kendi başına yediği için çok mutlu oluyor. Sanırım kendine olan güveni gelişiyor. Birde kaşık tutmayı öğrense tamam. Yemek yerken bize ihtiyacı kalmayacak.




18 Haziran 2015 Perşembe

YAYLA ÇORBASI

Malzemeler:

1 su bardağı yoğurt
1 yumurta sarısı
1 çay bardağı et suyu
2 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı pirinç
1 tatlı kaşığı zeytinyağı
Tuz

Yapılışı:

 Tencerede yoğurt, yumurta sarısı ve unu çırpıyoruz. İçerisine soğuk su koyarak kıvamını ayarlıyoruz. Ocağın altını yakıyoruz ve et suyunu ve kıvamına göre su ilave ediyoruz. Devamlı aynı yönde karıştırmaya özen gösteriyoruz. Karıştırırken yavaş yavaş pirinlerimizi ve tuzumuzu ekliyoruz. Çorba kaynayıncaya kadar devamlı aynı yönde karıştırılmaya devam edilir. 15 dakika kaynadıktan çorbanız hazır. Çorbanızın kesilmemesi için devamlı karıştırmanız önemli. Çorba piştikten sonra zeytinyağını ekliyoruz ve bebeğimize afiyetle yediriyoruz.


 Dikkat edilmesi gerekenler:

Vereceğiniz tüm besinler için alerji olması riskine karşı; Besinleri verdikten sonra 3 gün bekleyin. İlk kez yedireceğiniz tüm besinleri mutlaka doktorunuzla görüşerek verin.


SÜTLÜ ÇORBA


Malzemeler:

1 su bardağı süt
3 tatlı kaşığı ince bulgur
10 tane kuru üzüm

 Yapılışı:

İnce bulgur, kuru üzüm, süt ve un beraber yumuşayıncaya kadar kaynatın. Dibinin tutmaması için karıştırarak pişirmeniz daha iyi olacaktır.

Dikkat edilmesi gerekenler:

Vereceğiniz tüm besinler için alerji olması riskine karşı; Besinleri verdikten sonra 3 gün bekleyin. İlk kez yedireceğiniz tüm besinleri mutlaka doktorunuzla görüşerek verin.

15 Haziran 2015 Pazartesi

KEREVİZ ÇORBASI (ETLİ – TAVUKLU)

 
Malzemeler:

1 küçük yumru kereviz
1 ufak patates
Tavuk göğsü ya da et (yağsız olması daha iyi)
1 tatlı kaşığı şehriye
1 tatlı kaşığı zeytinyağı




Yapılışı:

Tavuk ya da et daha zor pişeceğinden önce eti/tavuğu tel tel ayrılana kadar haşlıyoruz. Piştikten sonra tel tel ayırıyoruz. Parçaladığımız tavukları ya da eti şehriyelerle beraber pişene kadar haşlıyoruz. Piştikten sonra üzerine yağı döküyoruz.

Dikkat edilmesi gerekenler:


Vereceğiniz tüm besinler için alerji olması riskine karşı; Besinleri verdikten sonra 3 gün bekleyin. İlk kez yedireceğiniz tüm besinleri mutlaka doktorunuzla görüşerek verin.

KABAK ÇORBASI

Malzemeler:

1 tane kabak
1 tane havuç
2 yaprak fesleğen
2 sap dereotu
1 talı kaşığı tereyağı
et yada tavuk suyu




Yapılışı:

Sebzeleri küçük küçük doğrayıp et suyuyla beraber haşlıyoruz.
(Bebeğinizin ayına göre rondodan da geçirebilirsiniz. Ben kızım taneli yemeye alışşın diye her zaman doğradım.)
Sebzeler yumuşadıktan sonra dereotu ve fesleğenleri incecik kıyıp üzerine ekliyoruz. 2-3 dakika daha kaynatıp kapatıyoruz. Sonrada yağını ekliyoruz. Servise Hazır.


Dikkat edilmesi gerekenler:


Vereceğiniz tüm besinler için alerji olması riskine karşı; Besinleri verdikten sonra 3 gün bekleyin. İlk kez yedireceğiniz tüm besinleri mutlaka doktorunuzla görüşerek verin.

YEŞİL MERCİMEK ÇORBASI (ERİŞTELİ)



Malzemeler:

1 çay bardağı yeşil mercimek
1 tane ufak soğan
Ev yapımı erişte
1 yemek kaşığı zeytinyağı
1 talı kaşığı salça (ben biber salçası seviyorum)
Et yada tavuk suyu

Yapılışı:

Mercimekleri önceden suda bekletiyoruz. Soğanları pembeleşinceye kadar kavuruyoruz ve salçyı ilave edip biraz daha kavuruyoruz. Et suyunu mercimekleride ilave edip pişene kadar kaynamaya bırakıyoruz. Mercimekler piştikten sonra erişteleri ilave edip hepsi piştikten sonra altını kapatıyoruz. bir süre dinlendikten sonra çorbamızı afiyetle bebişimize yedirebiliriz.

Dikkat edilmesi gerekenler:


Vereceğiniz tüm besinler için alerji olması riskine karşı; Besinleri verdikten sonra 3 gün bekleyin. İlk kez yedireceğiniz tüm besinleri mutlaka doktorunuzla görüşerek verin.

ŞEHRİYE ÇORBASI

Malzemeler:

  • 1 su bardağı tavuk ya da et suyu
  • 1 tatlı kaşığı un
  • 2 çorba kaşığı şehriye
  • 1 tatlı kaşığı zeytinyağı yada tereyağı




Yapılışı:

Şehriyelerimizi yumuşayıncaya kadar haşlıyoruz. Sonra içerisine yavaş yavaş unu ilave ederek karıştırıyoruz. Piştikten sonra üzerine yağımızı ekliyoruz ve bebeğimizle beraber afiyetle yiyoruz. İsterseniz domateste katabilirsiniz

Dikkat edilmesi gerekenler:


Vereceğiniz tüm besinler için alerji olması riskine karşı; Besinleri verdikten sonra 3 gün bekleyin. İlk kez yedireceğiniz tüm besinleri mutlaka doktorunuzla görüşerek verin.

EZOGELİN ÇORBASI

Malzemeler: 
 2 yemek kaşığı kırmızı mercimek
1 yemek kaşığı pirinç
1 yemek kaşığı bulgur
1 çorba kaşığı şehriye
1 tane ufak soğan
2 diş sarımsak
2 tane domates
1 çorba kaşığı un
1 tatlı kaşığı zeytinyağı
1 su bardağı et ya da tavuk suyu

 Yapılışı:
 Ben bebeğim yiyeceği için yağda kavurmuyorum soğanı sarımsağı. Domatesleri rendelerin. Soğanı ve sarımsağı ufak ufak doğradıktan sonra domateslerle beraber tencereye koyup biraz kavurun sonra mercimek pirin bulgur şehriye un ve et suyu katın ve pişene kadar kaynatın. Düdüklüde daha çabuk pişecektir. Piştikten sonra üzerine yağı ekleyin ve afiyetle yiyin.

 Dikkat edilmesi gerekenler: 
 Vereceğiniz tüm besinler için alerji olması riskine karşı; Besinleri verdikten sonra 3 gün bekleyin. İlk kez yedireceğiniz tüm besinleri mutlaka doktorunuzla görüşerek verin.

12 Haziran 2015 Cuma

BALKABAĞI ÇORBASI


Malzemeler:

Yarım kilo balkabağı
1 tane ufak soğan
1 su bardağı süt
1 tatlı kaşığı zeytinyağı

 Yapılışı:

Balkabağını soyduktan sonra ufak ufak doğrayın ya da rendeleyin. Listedeki tüm malzemeleri beraber haşlayın. Piştikten sonra üzerine yağı ekleyip servis edin.

Dikkat edilmesi gerekenler:


Vereceğiniz tüm besinler için alerji olması riskine karşı; Besinleri verdikten sonra 3 gün bekleyin. İlk kez yedireceğiniz tüm besinleri mutlaka doktorunuzla görüşerek verin. 

ANNELERİN TARHANA ÇORBASI


 Malzemeler:

1 yemek kaşığı ev yapımı tarhana
1 su bardağı et ya da tavuk suyu
1 domates
1 diş sarımsak
1 tatlı kaşığı zeytinyağı ya da tereyağı

Yapılışı:

Domatesin kabuklarını soyun ve ufak ufak doğrayın. Zevkinize göre rendeleyebilirsiniz. Sarımsağı da ince ince kıyın. Domates ve sarımsağı birkaç dakika haşlayın. Sonra içerisine tarhanayı koyun ve karıştırırken suyu ilave edin. Kaynayana kadar devamlı karıştırın yoksa topak topak olur ve dibine tutar.
Birkaç dakika kaynattığınız çorbanın içerisine zeytinyağı ya da tereyağı ekleyin ve kapatın. Afiyet olsun.


Dikkat edilmesi gerekenler:


Vereceğiniz tüm besinler için alerji olması riskine karşı; Besinleri verdikten sonra 3 gün bekleyin. İlk kez yedireceğiniz tüm besinleri mutlaka doktorunuzla görüşerek verin.

YAYLA ÇORBASI


Malzemeler:

1 su bardağı yoğurt
1 yumurta
1 çay bardağı su
1 çay bardağı un
1 yemek kaşığı pirinç
1 tatlı kaşığı zeytinyağı
Tuz

Yapılışı:

Pirinçler yumuşayıncaya su, zeytinyağı, tuz ve pirinçler kaynatılır. Ayrı bir tabakta yoğurt, yumurta ve un, 1 su bardağı su ile birlikte iyice çırpılır.
Pirinç piştikten sonra hızlıca karıştırırken yavaş yavaş hazırladığımız yoğurtlu karışım eklenir. Çorba kaynayıncaya kadar devamlı aynı yönde karıştırılmaya devam edilir. 15 dakika kaynadıktan çorbanız hazır. Çorbanızın kesilmemesi için devamlı karıştırmanız önemli.



Dikkat edilmesi gerekenler:

Vereceğiniz tüm besinler için alerji olması riskine karşı; Besinleri verdikten sonra 3 gün bekleyin. İlk kez yedireceğiniz tüm besinleri mutlaka doktorunuzla görüşerek verin.



SÜTLÜ ÇORBA


Malzemeler:

1 su bardağı süt
3 tatlı kaşığı pirinç yada ince bulgur
10 tane kuru üzüm
1 tatlı kaşığı zeytinyağı


Yapılışı:

Pirinç, kuru üzüm, süt ve un beraber yumuşayıncaya kadar kaynatılır. Piştikten sonra üzerine zeytinyağı ekleyin ve bebeğinize afiyetle yedirin.
Dikkat edilmesi gerekenler:


Vereceğiniz tüm besinler için alerji olması riskine karşı; Besinleri verdikten sonra 3 gün bekleyin. İlk kez yedireceğiniz tüm besinleri mutlaka doktorunuzla görüşerek verin.

MERCİMEK ÇORBASI


 Malzemeler:

2 yemek kaşığı kırmızı mercimek
1 tane ufak patates
1 tane havuç
1 adet küçük soğan
1 diş sarımsak
1 tatlı kaşığı zeytinyağı yağ 

Yapılışı:

Sebzeleri yumuşayıncaya kadar haşlayın. Piştikten sonra üzerine zeytinyağı ya da tereyağı ve tuz ekleyin ve afiyetle bebeğinize yedirin.


Dikkat edilmesi gerekenler:


Vereceğiniz tüm besinler için alerji olması riskine karşı; Besinleri verdikten sonra 3 gün bekleyin. İlk kez yedireceğiniz tüm besinleri mutlaka doktorunuzla görüşerek verin.

KABAK ÇORBASI


Malzemeler:

1 tane  kabak
1 dal maydanozun yaprakları
2 bardak su
1 tane ufak soğan.
1 diş sarımsak
1 tatlı kaşığı zeytinyağı

Yapılışı:

Soğanı ve sarımsağı yumuşayıncaya kadar kavurun. Kavurduğunuz soğanın ve sarımsağın içerisne küçük küçük doğradığınız kabakları ve ince kıydığınız maydanozları katın ve pişinceye kadar haşlayın. Piştikten sonra üzerine tuz ekleyin ve afiyetle bebeğinize yedirin.

Dikkat edilmesi gerekenler:


Vereceğiniz tüm besinler için alerji olması riskine karşı; Besinleri verdikten sonra 3 gün bekleyin. İlk kez yedireceğiniz tüm besinleri mutlaka doktorunuzla görüşerek verin.

ISPANAK ÇORBASI


Malzemeler:

15 tane ıspanak
1.5 su bardagı et ya da tavuk suyu
1 tatlı kasıgı pirinç yada bulgur
1 talı kaşığı zeytinyağı
İsteğe göre 1 adet ufak soğan

Yapılışı:

Ispanakları ve pirinci yumuşayıncaya kadar haşlıyoruz.  Soğan koymak isterseniz sebzelerle beraber soğanı da katıp haşlayabilirsiniz. Piştikten sonra üzerine tuz ve zeytinyağı ekleyerek bebeğinize afiyetle yedirin.
Bebeğinizin ayına göre içerisine 1 çay bardağı sütte ilave edebilirsiniz.

Dikkat edilmesi gerekenler:


Vereceğiniz tüm besinler için alerji olması riskine karşı; Besinleri verdikten sonra 3 gün bekleyin. İlk kez yedireceğiniz tüm besinleri mutlaka doktorunuzla görüşerek verin.

HAVUÇ ÇORBASI


Malzemeler:

2 havuç
1 patates
1 adet beyaz şalgam veya 1 pırasa
1 tatlı kaşığı zeytinyağı
1 diş sarımsak

Yapılışı:

Havuç patates ve pırasayı yada şalgamı doğrayın (Bebeğinizin nasıl yediğine bağlı olarak rondodan da geçirebilirsiniz.) sarımsak hariç sebzeleri haşlayın. Pırasayı çok ufak doğramanız daha iyi olur. Damaklarına yapışma ihtimali var. Pişmeye yakın sarımsakları koyun ne kadar az pişerse o kadar besleyici oluyor. Hatta çocuğunuza çiğ yedirebilirseniz çok daha faydalı.
Piştikten sonra bir tutam tuz ile birlikte zeytinyağını koyun ve bebeğinize afiyetle yedirin.

Dikkat edilmesi gerekenler:


Vereceğiniz tüm besinler için alerji olması riskine karşı; Besinleri verdikten sonra 3 gün bekleyin. İlk kez yedireceğiniz tüm besinleri mutlaka doktorunuzla görüşerek verin.

HAVUÇ ÇORBASI


Malzemeler:

2 havuç
1 patates
1 adet beyaz şalgam veya 1 pırasa
1 tatlı kaşığı zeytinyağı
1 diş sarımsak

Yapılışı:

Havuç patates ve pırasayı yada şalgamı doğrayın (Bebeğinizin nasıl yediğine bağlı olarak rondodan da geçirebilirsiniz.) sarımsak hariç sebzeleri haşlayın. Pırasayı çok ufak doğramanız daha iyi olur. Damaklarına yapışma ihtimali var. Pişmeye yakın sarımsakları koyun ne kadar az pişerse o kadar besleyici oluyor. Hatta çocuğunuza çiğ yedirebilirseniz çok daha faydalı.
Piştikten sonra bir tutam tuz ile birlikte zeytinyağını koyun ve bebeğinize afiyetle yedirin.

Dikkat edilmesi gerekenler:


Vereceğiniz tüm besinler için alerji olması riskine karşı; Besinleri verdikten sonra 3 gün bekleyin. İlk kez yedireceğiniz tüm besinleri mutlaka doktorunuzla görüşerek verin.

HAVUÇ ÇORBASI



Malzemeler:

2 havuç
1 patates
1 tatlı kaşığı zeytinyağı

Yapılışı:

Sebzeleri doğrayın ya da rendeleyin (Bebeğinizin nasıl yediğine bağlı) Sebzeleri haşlayın. Piştikten sonra bir tutam tuz ile birlikte zeytinyağını koyun ve bebeğinize afiyetle yedirin.

Dikkat edilmesi gerekenler:

Vereceğiniz tüm besinler için alerji olması riskine karşı; Besinleri verdikten sonra 3 gün bekleyin.

İlk kez yedireceğiniz tüm besinleri mutlaka doktorunuzla görüşerek verin.

PİRİNÇLİ HAVUÇ ÇORBASI

Malzemeler:
1 tane havuç
1 diş sarımsak
1 yemek kaşığı pirinç
1 tutam tuz
1 tatlı kaşığı zeytinyağı

Yapılışı:
Havuçları doğrayın ya da rendeleyin. (Bebeğinizin nasıl yediğine bağlı) Sarımsağı isterseniz doğrayın isterseniz ezin. Havuç, pirinç ve sarımsağı haşlayın. Pirinç piştikten sonra kapatın. Piştikten sonra bir tutam tuz ve üzerine zeytinyağı dökün ve bebeğinize afiyetle yedirin. Bebeğiniz yemeyi reddederse zorlamayın. Birkaç gün sonra tekrar deneyin. Zorladığınız zaman tekrar verseniz de bir daha yemiyorlar. Bebekler kesinlikle bizden daha zekiler.

Dikkat edilmesi gerekenler: 
Vereceğiniz tüm besinler için alerji olması riskine karşı; Besinleri verdikten sonra 3 gün bekleyin. İlk kez yedireceğiniz tüm besinleri mutlaka doktorunuzla görüşerek verin.

25 Nisan 2015 Cumartesi

Bebeklerle gezmek

Gezmeler

Bebeği olan aileler akşamları dışarı çıkmakta zorlanıyorlar hatta çocuk uyumaz rahat etmez gurultu olur dıyerek çocuğu evde sessizliğe mahkum ediyorlar. Çocuklarda gezmek farklı yerler görmek ister, kaç aylık olurlarsa olsunlar. 9aylık kızımla dün Yemeğe gittik. Yemeğimizi yedik dolaştık sonradan uyuduk lokantada. Hamde canlı müzik eşliğinde. Mışıl mışıl uyudu.
Korkmayın ya ağlarsa durmazsa diye düşünmeyin. Alıştırmazsanız dışarı da uyumaya. Ev dışında hiçbir yerde uyumaz ve o zaman size hayat zehir olur.

21 Nisan 2015 Salı

Bebeklerin bakımı için söylenenler ve gerçekler


Bana göre bebeklerle ilgili yanlışlar

Kızım ilk doğduğundan beri duyduklarım beni fazlasıyla şaşırttı. Her kafadan bir ses çıkıyor. 
Sadece bebekle ilgilide değil benimle de alakalı bir sürü tavsiye.
Bir yerden sonra insanın sabrı taşıyor. delirecek gibi oluyorsunuz.

Hastaneden eve geldiğimde sırayla gelen herkesin ilk söylediği aaa neden göbeğini sarmadın sarkar sonra. kocaman bir göbeğin olur sonra kilo vermekte zorlanırsın. Belki haklılardır. o konuda söylenebilecek bir şey bilmiyorum. fikrim olmayan konularda yorum yapmam. Kimse karnını sar göbeğin sarkmasın demeden önce neden sarmadığımı merak edip sormadılar. Oturup kalkmakta zorlanıyordum. İlaç düzeyi yüzünden baş dönmesi ve Antalya'nın kavurucu sıcağında yaşadığım bunalma. Kimse sormadı sadece yap dediler. Benim sıcaktan her yerim pişmiş. bide karnımı sarıcam.

Gerçi saracak durumda olsam bile bunca davranıştan sonra sarmazdım. 

Eve geldiğimde ise ziyarete gelenlerin bir kısmının yorumları:


 -Kırkı çıkmadan çocuğu dışarı çıkarmayın. zaten ufacık bebek hasta olur. Ben kızımı ilk dışarı çıkardığımda 5 günlüktü. Topuk kanı alınması gerekiyordu. Kontrollerini yapılması gerekiyordu. Çocuğu eve hapsedecek halim yok. Yazık çocuğa onunda temiz hava alması güneş görmesi gerekiyor. Dışarıda ufak bebeği ağlarken göre insanlar sizi köte bir anne olarak değerlendiriyor. 
Dışarı çıkardığınız için ağladığını düşünüyorlar. Bebekler evde hiç ağlamıyorlar zaten.

 Etrafımdan duyduğuma göre (ben kendim şahit olmadım) ilk üç ay bebeği çıkarmayan bir bayan varmış. Sebepleri ise; çocuk mikrop kapar hasta olur ve nazar değer. 

-Hastaneden çıkarken hemşire ve doktor. bir iki gün sonra bebeğin uzun kollu kıyafetlere ihtiyacı yok. kısa kollu giydirin kat kat giydirmeyin dediler. bir süre üşüyeceği için uzun kollu dursun ilk bir kaç dedikleri için eve geldikten bir sonra askılı giymeye başladık. Eve gelenler aman ne yapıyorsunuz. Çocuğu çıplak çıplak yatırmışsınız. Uzun kollu bir ceket ve pantolon giydirin bari. ilginç olan şeyse hava 40 derece ve klimayı açmadığımız zaman çocuk ter içinde kalıyor. Zaten çok saçlı doğdu. Saçlarından dolayı devamlı terliyordu.

Bebekleri hastaneden çıkınca bir kaç ay kat kat giydirmek gerekiyormuş. Uyanınca kesinlikle ceket giydirmek lazımmış. Bebeği üç dört aylık olana kadar şapka giydirmek lazımmış üşürmüş. Kısaca çocukların her yeri kan kırmızısı olana kadar pişirin, sonra hastane hastane çocuğun pişikleri geçsin diye dolaşsın demek bu.

-Birde kırkı çıkmadan tırnakları kesilmezmiş çocukların. Hırsız olurmuş. Kestikten sonra hırsız olmasın diye babasının cebine eli sokulması gerekiyormuş. Bu artık batıl inancın ötesinde bir durum.
 Açıkçası ben inanamadım bu duruma. 

Bebeklerde çocuğun sıcaklığını ölçmek için ellerinin ayaklarının sıcaklığı önemli değilmiş. dereceyle ölçmek gerekiyormuş. Çocuğun elleri buz gibi giydirin hemen üstünü hasta olacak çocuk demek en büyük hataymış. İlk önce kendi Vücut sıcaklığınızı ölçmek gerekiyormuş. Sonrada çocuğun ateşini. Sizin ateşiniz 35 dereceyken bebeğinizin ateşi de 35 dereceyse çocuk üşümüyordur. Tabi bu durumda sizin üşüyüp üşümediniğiz de önemli.Ama sizin vücut sıcaklığınız 36 iken bebeğinizin ki 35 dereceyse bebeğiniz üşüyordur. 

Ben bunları çoğunu bilmiyordum. Anne olunca öğrendim.





17 Nisan 2015 Cuma

Epilepsi ve Hamilelik


Epilepsi hastalarında Hamilelik

Ben yaklaşık 20 senedir ilaç kullanarak tedavi gören bir epilepsi hastasıyım.  Epilepsi hastası olduğum için kendim içinde bebeğim içinde riskli bir dönemdi. Çok aşırı olmasa da hastalığım yüzünden hamilelik döneminde sorunlar yaşadım. Zorlandım ve de kızıma bir şey olacak onu kaybedeceğim diye de çok korktuğum zamanlar oldu.
Nöroloji ve kadın doğum doktorum beraber takip ettiler. Hem çocuğumun sağlığı hemde benim sağlığım için aylık hatta bazen 15 günde bir ilaç düzeyi kontrolleri yapıldı ve ilaç düzeylerim sonuçlara göre düzenlendi.
Zaman zaman korkularım çok ağır bastı. Ya kızıma bir zarar gelirse düşüncesi çok rahatsız edici oldu. Nöroloji ve kadın Doğum doktorum bana her türlü açıklamayı yaparak beni rahatlattılar. Kendimde bilsem de yine de doktora danışmak ve bilgi almak beni güvende hissettirdi.
Epilepsi hastalarının gebelik dönemi ile ilgili bildiklerim ve öğrendiklerimi paylaşmak istiyorum.
Öncelikle epilepsi nörolojik bir rahatsızlık olup ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Bazı türlerinde ameliyatlarla kalıcı çözümler bulunmaktadır. Benim rahatsızlığım ameliyatla çözülebilecek türden değildi. Bu sebepten dolayı ilaç kullanıyorum.
Epilepsi sinirlerdeki elektriksel uyarım sonucu oluşur. Nöbetler kısa ve uzun olabilir. Benim kısa nöbetlerim gözümün sabit bir yere uzun süre dalması ve kimseyi duymamam şeklinde oluyor. Uzun nöbetlerimde ise istemsiz kasılmalar sonucu bayılma şeklinde oluyor. Bilinç kaybıda oluyor. Hatırlamıyorum hiçbirşey.
Epilepsisi olan kadınlarda gebeliğe bağlı hamilelik süresinde görülebilen en önemli sorun nöbet sıklığındaki artış. Nöbet sıklığındaki artış sonucunda düşük riski, plasentanın erken ayrılması, erken doğum riskleri ve bebekte görülebilecek anormalliklerdir.
Hamilelik döneminde kullanılan ilaçların bebeğe etkisini azaltmak amaçlı hamileliğim boyunca folik asit desteği aldım. Doğum olana kadar bırakmadım.
Benim hamilelik döneminde en büyük sorunun stres ve uykusuzluktu. Kızıma Bir şey olucak korkusuyla psikolojim çok bozuldu ve geceleri kabus gördüğüm için uykumda sorunlar yaşadım. Buda nöbet geçirmeme sebep oldu. Kendim yaşadığım için biliyorum; hamilelik döneminde uyku, açlık, stres, korku en çok nöbet sıklığını etkilen faktörler.
Doktorum hamilelik dönemlerinde gebelerin yüksek kısmında nöbetlerinde bir değişiklik olmuyor. %20-25 oranında artma ya da azalma görülmekte.
İlaçların etkileri de hamileleri endişelendiren bir sorun. İlaç kullanımın bazen bebeklerde sakatlık, zeka geriliği, ölü doğum, gelişim geriliği, zihinsel problemler, ilerde davranış bozuklukları görülebilmektedir. Bu sebepten dolayı ilacını keserek bebeğin ve kendinin hayatını tehlikeye atan insanlar tanıyorum. En büyük sorun bu düşünceden kaynaklanıyor. İlaç alınmadığı takdirde nöbet sıklığında artış görülüyor. Nöbet geçirilmesi durumunda çocuğunuzu kaybetme riskiniz ilaç kullanırken oluşacak olan sorunlara göre çok daha fazla bir yüzdeye sahip.
Epilepsi hastalarında sağlıklı bebek doğurmaları ortalama %95 civarlarında olup yüksek bir orandır. Sonuçta her türlü önlem alındığı ve doktorlaral beraber bakım koşulları düzenlendiğinde hamilelik döneminde sorun yaşanmamakta ve sağlıklı bebekler doğmaktadır.

Normal doğum yapabilir miyim diyenler vardır içinizde, evet yapabilirsiniz ama doktorunuzla konuşarak. Ben direndim doktorum sezeryan yapmak istedi ben epilepsi hastalarının normal doğum yapabildiklerini bildiğim için direndim. Acil bir durum olursa sezeryanla almak şartıyla doktorum kabul etti. Sonuç olarak ben normal doğum yaptım. Ayrıca Nöbet geçirme riskiniz olsa bile doğum sırasında ilaçla müdahale etme şansları var. Ben normal doğum yaptım ve doğumhanede kızımı kucağıma aldığımda anladım ki hastalığımın hiçbir şeye engel değil. Sağlıklı dünya tatlısı bir kızım oldu.
Doğumdan sonra aklımda tek bir soru geçti. Biliyorsunuzdur. Epilepsi genetiktir. Epilepsi hastalarının çocuklarında epilepsi görülme riski daha yüksek. Şunu biliyorum her şeyin tedavisi var. Korkuyla yaşayarak çocuğuma hayatı zindan etmenin ve kendime eziyet etmem sonucu değiştirmeyecek. Sadece çocuğumu takip ederek belirtileri varsa doktora götürmem gerek.

Herkes nasıl bir hastalığa sahip olursa olsun sağlıklı bir yaşam geçirebilir. Doğum yapabilir ve sağlıklı bebeklere sahip olabilir. Rahatsızlığı olmayan hastaların bile %3 civarında sağlıksız bebek doğurma riski vardır. 

15 Nisan 2015 Çarşamba

Bebeğim


Bebeğim ne yemeli


Bir kaç gündür kızımı daha iyi nasıl beslerim neler yedirebilirim onun araştırmasını yapıyorum. Kızım Ayşem şimdi 8.5 aylık.

Kahvaltıda; her zaman 1 yumurta sarısı, peynir, pekmez, 1 tatlı kaşığı yani yarım ceviz ve ıhlamur olmazsa olmazlarımız.
Her gün olmasa da kahvaltıda kuru incir, kuru kayısı, kuru erik, kuru üzüm, kuru dut ve hurmayı haşladıktan sonra içine biraz 1 tatlı kağığı yada miktarına göre 2 tatlı kaşığı irmik, 1 cay kaşığı tarçın ve 1 tatlı kaşığı pekmez ilave edip yediriyorum. Bazen içine muzda ekliyorum. Bayıla bayıla yiyor. 

Ara öğünlerde; 1 çay bardağı bazen daha fazla yoğurt yada ayran keyfine göre. Meyve olarak her gün elma, armut yada ayva, muz, haftada en az 3 kez avokado.
Bu ara taze dut yemeye başladık. Daha tam olmadılar ama ekşi ekşi severek yiyor.

Öğlen ve akşam yemeklerinde; Her gün mutlaka sebze yemeği yiyoruz. Sebze yemeği olarak kereviz, bamya, enginar, diken otu, bezelye, brokoli, karnabahar, taze fasulye, börülce, ıspanak bunların dışında kuru fasulye, nohut, bakla, taze fasulye, mercimek yemeği,  tüm baklagiller hatta kısırıda seviyor. Neredeyse her öğünde domates yiyoruz.
haftada en azında 2 kez balık diğer kalan 5 günde ise tavuk ve et yiyoruz.  
tavuk ve etleri haşlıyorum sularını bir şey katmadan da içiyor kızım ama genellikle çorba yapıyorum. şehriye çorbası erişte çorbası, domates çorbası, tarhana çorbası ne yaparsam içine et suyu tavuk suyu mutlaka ekliyorum. 
Haşladıktan sonra geriye kalan suyu buzluğa plastik bardaklara az az koyuyorum böylece her gün kullanabiliyorum.
Fırında yaptığım yemekleri de çok severek yiyor kızım. Tavuk balık lazanya pişmiş soğan pişmiş domates bunların hepsini yiyor. Balık buğulama özellikle somonda seviyor. 

Kızım sebze çorbasınıda çok seviyor. aslında mercimek çorbası gibi gözükse de içerisinde mercimek, pırasa, sarımsak, havuç pirinç bulgur karnabahar patates bazende kereviz katıyorum. 

Tavuklarım köy tavuğu, etleri de kendimiz bildiğimiz dışarda otlayan kuzulardan kestirdiğimiz den taze oluyor. en azından doğal olarak verebildiğim şeylere dikkat ediyorum. hazır gıdalar verme taraftarı değilim. Ekmekte çok vermiyorum. Ekmek yerine yemeklerden daha fazla yemesi daha fazla besin alması demek. 

Kızım kendisi yemeyi daha çok seviyor. muz olsun elma, armut, hatta en çok sevdiği domates; o kendisi kemirerek yemeyi daha çok seviyor. bende rendeleyip veriyorum sonunda kemirerek yeteri kadar yiyemiyor.

Sütüm kesildiği için mecburen mama veriyorum. Uyku zamanı yaklaşınca arıyor mamayı. bana kalsa vermek de istemiyorum ama ona da ihtiyacı var.

Bunca yediklerine rağmen kilo almıyor kızım. doktor sorun yok sizde eşinizde zayıf kalıtsaldır dedi.
Boyu 72 cm maşallah üst sınırlara yakın. 

Daha araştırarak belki daha faydalı tarifler bulana kadar herkese iyi günler:)




14 Nisan 2015 Salı

YENİ BİR DÜNYA


Yeni bir dünya kurdum kendime


Önceden uyumsuz, tepkili, sinirli, sabırsız bir insandım. Kavga etmek için olur olmaz sebepler bulan, her şeye negatif tarafından bakarak suratsız suratsız dolaşırdım. Ailemle olan sorunların insanlardan kaçmam içime kapanmam herkesten utanmam kendimi ezdirmem, hiç bir işe yaramadığımı düşünmem ve daha neler neler. 
Daha sonra bi anda dünyam değişti. herşey kader nasip kısmet derler ya ole işte. onca sorunun kavganın dertin arasından hayata döndüm, yıldırımlar şimşekler bulutlar kayboldu güneş doğdu.

Aile kavgaları anlaşmazlıklar, okulla ilgili sorunlar hepsi Antalya gelip işe başlayınca bitti.
Eşimi tanıdığımda gülmenin ne olduğunu, mutluluğu yaşamayı öğrendim ben. Yıllar sonra eğlenmeyi kahkahalarla gülmenin ne güzel bir şey olduğunu keşfettim. Dertlerimin aslında dert olmadığını gülüp geçilebilecek olaylar olduğunu gördüm. Birde kızım doğunca onun bi gülücüğü herşeyi değiştirmeye yetti.

Hayat ne Güzelmiş. Gülmek, Eğlenmek, insanlarla birlikte vakit geçirebilmek. Kızımla gülebilmek oynayabilmek ve daha neler neler ....

Dünya Dönüyor sen ne dersen de yıllar geçiyor fark etmesende sen ne dersen de durmaz bu dünya yıllar geçermiş geçsin ruhumuz genç ya

Tam bana göre, yaşananlar geri gelmiyor. zamanı durduramıyoruz. geç de olsa öğrendim anı yaşamak en güzeli.

YARININ NE OLACAĞINI BİLMİYORUM O YÜZDEN HER GÜNÜME Bİ HAYAT SIĞDIRMAYA ÇALIŞIYORUM.